Modern yaşamın vazgeçilmez malzemesi PLASTİK SEKTÖRÜ
Yaşadığımız son yüzyılda insanın yaşam kalitesini ve konforunu arttıran en önemli malzemelerden biri haline gelen plastikler, otomotivden beyaz eşyaya, elektronik ürünlerden oyuncak sanayisine kadar her alanda yer alıyor. Özellikle uçak ve uzay sanayisinde ön plana çıkan plastikler, hafifliği ve ekonomik olması sebebiyle dikkat çekiyor. Ambalaj sektöründe, tarımda, mutfak eşyalarında ve tabii ki sağlıkta çığır açan uygulamalarıyla plastikler, modern yaşamın vazgeçilmez bir ürünü olarak görülüyor.
Hafif ve dayanıklı olması, şekillendirme kolaylığı, kimyasallara ve dış ortamlara karşı dayanıklılığı ile bilinen plastikler, kullanıldığı araçları hafifleterek daha az yakıt harcamasını sağlıyor. Her türlü ürünü ve kalıbı tasarlayıp üretebilme kolaylığı ve birçok plastik türünün kolay geri kazanımının olması, plastikleri vazgeçilmez kılıyor.
Plastik sektörü, modern yaşamın birçok alanında önemli avantajlar sunan büyük bir endüstri dalı olarak rakiplerinden ayrışıyor. Plastikler, diğer malzemelere kıyasla çok daha hafif olmasına rağmen dayanıklı yapısıyla dikkat çekiyor. Bu özellik, taşıma maliyetlerini düşürüp, çeşitli sektörlerde verimliliği artırıyor.
Plastik üretimi genellikle diğer malzemelere kıyasla daha düşük maliyetlidir. Seri üretime uygun olması sebebiyle plastikler, ürünlerin ekonomik bir şekilde üretilmesini sağlıyor.
Plastik malzemeler farklı şekil ve formlarda üretilebildiği için tasarım açısından büyük esneklik sunuyor. Bu da inovasyonu teşvik ederek, üreticilere daha işlevsel ürünler geliştirme imkanı tanıyor.
Plastiklerin ana girdisini petrol ve doğal gaz oluşturuyor. Ancak buna rağmen malzemenin hafifliği, yüksek ısı ve elektrik yalıtımı, sağlamlık gibi özellikleri sayesinde, üretimde tasarruf sağlıyor. Enerjinin aşırı tüketiminin önüne geçerek zehirli gazların atmosfere salınımının azalmasında rol oynuyor. Özellikle plastik yalıtım uygulamalarıyla sıcak veya soğuk hava kaybı engellenerek, enerji verimliliği sağlanıyor.
Plastikler karbon emisyonunu azaltıyor
Plastikler pek çok noktada hayatımızı kolaylaştıran ürünler olmalarına rağmen şimdiye kadar bilimsel olmayan ve gerçekleri yansıtmayan suçlamalarla karşı karşıya geliyor. Yapılan birçok araştırmaya göre, yaşam döngüsü açısından bakıldığında plastiklerin ne kadar çevreci olduğunu ortaya koyuyor.
Küresel ısınmayla mücadelede plastikler kilit bir rol oynuyor. Pek çok sektörde plastik kullanımı, araçların ağırlığını azaltarak yakıt tüketimini düşürmeye yardımcı oluyor. Bu da karbon emisyonlarını azaltarak çevresel etkileri hafifletebiliyor.
Yapılan bir araştırma sonucuna göre çevre kirliliğinin baş aktörlerinden biri olarak gösterilen plastikler olmasaydı, küresel ısınmanın sorumlusu olan sera gazı emisyonlarının yarı yarıya artacağını ve daha fazla enerji harcanacağını ortaya çıkardı. Plastik ürünlerin kullanılmasıyla, karbondioksit emisyonunun azaltılabildiği ispatlandı. Çevreyi kirlettiği, zarar verdiği algısının aksine, plastiklerin küresel ısınmayla mücadelede önemli bir rol oynadığı görüldü.
Toplam yaşam döngüsü değerlendirildiğinde, plastiklerin yerine alternatif malzemelerin kullanılması halinde enerji tüketiminin ve sera gazı emisyonunun artacağı öngörülüyor.
Plastiklerin çevreyi kirlettiğine dair bu gerçek dışı önyargılar, ne yazık ki kamuoyunun gündemini sürekli meşgul ediyor. Tüm bu gerçek dışı suçlamalar yine kamuoyunun bilinçlenmesiyle, ortadan kalkabilir. Çevremizde giderek daha fazla gördüğümüz ve rahatsız olduğumuz plastik atıklar, sorumluluk sahibi olmayan insan eyleminin bir sonucudur. Konuyla ilgili toplumun bilinçlendirilmesi hayati önem taşıyor.
Plastikle daha az yakıt daha uzun uçuşlar mümkün
Plastikler sayesinde daha az yakıt kullanarak çok daha uzaklara uçabiliriz. Uçakların üretiminde yaklaşık yüzde 50’lere varan plastiklerin kullanılması, yine yüzde 50’lere varan yakıt tasarrufu anlamına gelir. Üretiminde plastiklerin en yüksek oranda kullanıldığı, dünyanın en büyük uçağı olan Airbus A380’nin rüzgar kutularında plastik fiber kompozitlerin kullanılması, uçak ağırlığını 1,5 ton azaltır. Böylece uçak aynı miktarda benzin ile 853 yolcusuyla, 14 bin 800 km mesafe gibi çok daha uzun mesafe uçabilir, daha fazla yük taşıyabilir ve yüksek oranda enerji verimliliği sağlayabilir.
Geleceğin otomobillerini plastikler şekillendirecek
Plastikler; hafif oluşları, kolay şekillendirilmeleri, kimyasal, fiziksel, doğaya karşı dayanıklı, darbeleri emme özellikleri sayesinde kullanım hızı gün geçtikçe artıyor. Tüm bu ve daha fazlası özelliklerinden dolayı plastikler, otomotiv sanayinin vazgeçilmez malzemesi haline geliyor. Emisyon açısından araç hafifletmenin ve bunun sonucunda yakıt tüketiminin azaltılmasında en etkin malzemenin plastikler olduğu herkes tarafından kabul ediliyor.
Teknolojinin gelişimiyle birlikte gün geçtikçe otomobillerde plastik ve kauçuk kullanımı artıyor. Ortalama otomobillerin ağırlıklarının önemli bir kısmı plastik malzemelerden oluşuyor. Gelecekte bu oranın artması bekleniyor.
Sağlık sektöründe plastiğin yıldızı yükseliyor
Tıbbi malzemelerde plastik kullanımı, sağlık sektörünün vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Plastik, hafifliği, dayanıklılığı ve maliyet etkinliği sayesinde birçok tıbbi uygulamada tercih ediliyor. Özellikle tek kullanımlık malzemeler, enfeksiyon riskini azaltmak ve hijyen standartlarını artırmak amacıyla yaygın bir şekilde kullanılıyor. Plastikler, tıbbi cihazlar, steril ambalajlar, şırıngalar, protezler ve ameliyat malzemeleri gibi sağlık sektöründe kritik öneme sahip ürünlerin üretiminde kullanılıyor.
Plastik ambalajlar, gıda sektöründe önemli bir rol oynuyor
Plastik ambalajlar, gıdaların raf ömrünü uzatarak, tazeliklerini koruyup, hijyenik koşullar sağlayarak, taşınabilirliklerini artırıyor. Plastiklerin gıda ambalajlarında kullanımı, ürünlerin lojistiği sırasında daha az enerji harcanmasını da sağlıyor. Bu daha az enerji, daha az karbon salınımı ve çevrenin daha fazla korunması anlamına geliyor. Plastik olmasaydı ambalajların ortalama ağırlığı dört katına, ambalaj üretimi için harcanan enerji iki katına, ambalajın hacmi ise iki buçuk katına çıkacaktı.
Geri dönüşümle ekonomik değer yaratılacak
Plastik Sanayicileri Federasyonu olarak, tüm platformlarda sürdürülebilir bir dünya için geri dönüşüm konusuna dikkat çekmek istiyoruz. Kullanılan malzemelerin geri dönüşüme kazandırılmasıyla ekonomik değer yaratılabileceğine inanıyor, bunun da yolunun Kaynağında Ayrıştırma Sistemi’yle (KAS) mümkün olabileceğini söylüyoruz.
Gelişmiş ülkelerde yaklaşık 40 yıldır KAS uygulanırken, ne yazık ki ülkemiz bu konuda istenilen noktaya henüz ulaşamadı. Sürdürülebilir bir dünya için atıkların kaynağında ayrıştırılarak geri dönüştürülmesi ve bu yolla kaynak kullanımının azaltılması büyük önem taşıyor. Kaynağında Ayrıştırma Sistemi’ni yeterli ölçüde uygulayamazsak sürdürülebilirlik ve geri dönüşüm teknolojileri anlamında yeterli noktaya gelebilmemiz mümkün olamaz.
KAS’ın bir an evvel devreye alınması gerekiyor. Toplumun bu konuda bilinçlendirilmesi gerekiyor. STK’lar olarak bu konuda üyelerimizi sürekli bilgilendiriyoruz. Kamu’nun da spotlarıyla bize destek vermesini bekliyoruz. Yerel yönetimlerin ve merkezi yönetimin birlikte hareket etmesiyle geri dönüşümde büyük yol alabileceğimize inanıyoruz. Avrupalı uzun yıllardır ambalaj atıklarını kaynağında ayrıştırarak, bu yolla hem ekolojik düzene hem de ülke ekonomisine değer katıyor. Bu durum artık bir tercihten ziyade zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor. Zira dünyamızın kaynakları sınırsız değil, dolayısıyla döngüsel ekonomiye geçişte toplumun bir fikri dönüşüm geçirmesi ve ‘çöp’ yaklaşımından uzaklaşması gerekiyor.
Plastiğin en çok kullanıldığı 10 sektör
Yaklaşık 45 sektöre dolaylı yönden hizmet veren plastik endüstrisi, hafif, dayanıklı, esnek ve düşük maliyetli olması sebebiyle kullanım oranı gittikçe artıyor. Plastiğin en çok kullanıldığı 10 sektörü şöyle sıralayabiliriz:
1. Ambalaj Sanayi
2. Otomotiv ve Ulaşım
3. İnşaat ve Yapı Malzemeleri
4. Sağlık ve Medikal Sektör
5. Elektrik ve Elektronik Sektörü
6. Ev Eşyaları ve Mutfak Gereçleri
7. Tekstil ve Giyim Sektörü
8. Tarım ve Seracılık
9. Havacılık ve Uzay Sanayi
10. Oyuncak ve Eğlence Sektörü
PLASTİK SEKTÖRÜ ÜLKE EKONOMİSİNE YÖN VERİYOR
Türkiye ekonomisinin en önemli aktörlerinden birisi olarak görülen plastik sektörü, 10 milyon tonu geçen toplam üretimi, 50 milyar dolara yaklaşan cirosu, 9 milyar doları aşan direkt mamul ihracatıyla ülke ekonomisine yön veriyor. Ülke ihracatının ikinci sırasında yer alan kimyanın en büyük kalemi olan Türk plastik sektörü, AB ülkeleri içinde Almanya’dan sonra ikinci, dünyada ise yedinci sırada yer alıyor.
Ara malı üreten plastik sektörü başta inşaat, tarım, dayanıklı tüketim malları, otomotiv ve elektronik olmak üzere imalat sanayi sektörü yanında, ambalaj malzemeleri gibi ürünlerle hizmet sektörünün de çok önemli bir tedarikçisi konumunda bulunuyor.
Plastik sektöründe teknoloji kullanımındaki artışa paralel olarak ihracat yapan ve dünya pazarlarında rekabet eden firma sayısı da giderek artıyor.
Plastik sektörü hem Türkiye’nin sanayi altyapısının gelişiminde hem de ihracat potansiyelinin artmasında stratejik bir rol oynuyor. Türkiye, Avrupa’nın en büyük plastik üreticilerinden biri konumunda olup, bu alanda küresel pazarda rekabet gücüne sahip önemli bir oyuncu. Sektör, sadece sanayi ve üretim faaliyetlerine malzeme sağlayarak katma değer yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda inovasyon ve Ar-Ge yatırımlarıyla da öne çıkıyor.
Plastik sektörü, istihdam olanaklarının artması, teknoloji transferi ve ihracat gelirlerinin yükselmesiyle Türk ekonomisine önemli katkı sunuyor. Diğer yandan, sektörün sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi hedefleri doğrultusunda yürüttüğü atık yönetimi ve geri dönüşüm çalışmaları, Türk ekonomisinin yeşil dönüşümüne fayda sağlıyor. Tüm bu faktörler, Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme hedeflerine ulaşmada sektörün rolü açısından yerini gösteriyor.
Türk plastik sektörü, her yıl ülkemiz ekonomisinin üzerinde büyüyerek başarılı bir performans sergiliyor. Üretim kapasitesi ile Türk sanayisine katma değer yaratan plastik sektörü, global bir oyuncu olma yolunda hızla ilerliyor.