
Finansmana erişim sadece sanayicinin değil, Türkiye ekonomisinin geleceğini şekillendiren stratejik bir meseledir. Bu alanda atılacak adımlar, üretim gücünü, istihdamı ve küresel rekabeti doğrudan belirler.
Mehmet Hakan ATALAY
Başkent Plastik Sanayici ve İş İnsanları (BAPSİD)
Yönetim Kurulu Başkanı
Sanayinin büyümesi, dönüşmesi ve küresel rekabet gücünü artırması büyük ölçüde finansmana erişim olanaklarına bağlıdır. Hammadde temininden üretim kapasitesinin artırılmasına, teknoloji yatırımlarından ihracat faaliyetlerine kadar sanayicilerin her adımda yeterli ve uygun maliyetli kaynağa ihtiyacı bulunuyor. Bu ihtiyaç yalnızca işletme düzeyinde değil, ülke ekonomisinin genel sağlığı açısından da kritik bir önem taşıyor.
Son yıllarda Türkiye'de sanayiciler, finansmana erişim konusunda ciddi engellerle karşılaşıyor. Ekonomik dalgalanmaların etkisiyle yükselen faiz oranları, kredi maliyetlerini artırmış durumda. Özellikle küçük ve orta ölçekli sanayi işletmeleri, yüksek faiz yükü altında borçlanmakta zorlanırken, yatırım kararlarını ertelemek zorunda kalıyor.
TEMİNAT YETERSİZLİĞİ…
Bir diğer önemli sorun, teminat yetersizliğidir. Bankalar kredi verirken güçlü teminatlar istiyor; ancak birçok işletme, özellikle yeni kurulanlar bu teminatları sağlamakta zorlanıyor. Buna ek olarak, kredi başvurularında karşılaşılan karmaşık bürokratik süreçler ve yoğun evrak talepleri, işletmelerin zamanını alıyor ve süreci hem yavaşlatıyor hem de zorlaştırıyor.
Kredi notu da bu süreçte belirleyici bir faktör olarak öne çıkıyor. Geçmişte yaşanmış olumsuz finansal durumlar, bugün krediye erişimin önünde ciddi bir engel haline gelebiliyor. İhracat yapan sanayiciler ise uzun vadeli ve döviz bazlı kredi kaynaklarına ulaşmakta zorluk çekiyor. Kur dalgalanmaları ve uluslararası piyasalardaki belirsizlikler, bu süreci daha da kırılgan hale getiriyor.
Son olarak, Türkiye’de alternatif finansman yöntemlerinin yeterince yaygınlaşmaması da önemli bir eksiklik. Leasing, faktoring, girişim sermayesi ve kitlesel fonlama gibi alternatif modeller hala sınırlı sayıda işletme tarafından kullanılıyor. Oysa bu araçlar, geleneksel bankacılık sistemine kıyasla daha esnek çözümler sunabilir.
FIRSATLAR VE GELİŞME ALANLARI
Tüm bu zorluklara rağmen, sanayicilerin finansmana erişimini kolaylaştıracak bazı fırsatlar ve çözüm yolları mevcut. Öncelikle kamu destekli teşvik mekanizmaları bu alanda önemli bir rol oynuyor. KOSGEB, TÜBİTAK ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından sağlanan hibeler, faiz destekli krediler ve yatırım teşvikleri, özellikle teknoloji, dijitalleşme ve yeşil dönüşüm odaklı projelerde can simidi niteliği taşıyor.
Teminat sorununa çözüm olarak Kredi Garanti Fonu (KGF) ön plana çıkıyor. KGF, bankalara kefil olarak krediye erişimde kolaylık sağlıyor. Bu model, özellikle KOBİ’lerin finansal engelleri aşmasında önemli bir rol üstleniyor.
DAHA GÜÇLÜ BİR SANAYİ İÇİN ETKİN FİNANSMAN ERİŞİMİ
Sanayicilerin finansmana erişimi, sadece bireysel işletmelerin değil, tüm ekonominin geleceği açısından stratejik bir konudur. Finansman kaynaklarına adil, hızlı ve sürdürülebilir bir şekilde ulaşamayan bir sanayici, üretim, ihracat ve istihdamda geride kalmaya mahkum... Bu nedenle kamu politikalarının güçlendirilmesi, finans sektörünün daha esnek hale gelmesi ve sanayicilerin alternatif kaynaklara yönlendirilmesi büyük önem taşıyor.
Finansmana erişimde yaşanan tıkanıklıkların giderilmesi, sadece sanayi üretimini artırmakla kalmaz; aynı zamanda Türkiye’nin küresel ekonomideki yerini sağlamlaştıracak kalıcı bir büyümenin de önünü açar.